13 Kasım 2016 Pazar

Gazeteci Necati Abay Amnesty ve Passau Belediye Başkanının konuğuydu

Gazeteci Necati Abay, Almanya’nın Passau kentinde düzenlenen Amnesty International (Uluslararası Af Örgütü) Gruppe Passau’nun 45. Kuruluş Yıldönümü etkinliğine, Amnesty ve Passau Belediyesi Başkanı Jürgen Dupper’in davetlisi olarak katıldı.
Etkinliğin başlangıcında, Amnesty yetkilisi Christa Seidl, Necati Abay’ın sürgün bir gazeteci olarak yaşamını, Türkiye’deki basın özgürlüğü ve demokrasi mücadelesini anlattı.
Ardından etkinliğin ana konuşmacısı olan Abay, sürgün gazeteci olma nedenlerini kısaca Almanca olarak anlattı. Ardından Türkçe olarak konuşmasına devam etti.
Size karanlık bir tablo çizmek istemezdim ama maalesef Türkiye’deki tablo gerçekten karanlık. AKP-Saray cuntası, Erdoğan ülkemizi karanlığa boğdu.” dedi.

122 tutuklu gazeteciyle Türkiye dünya birincisi

Tutuklu Gazetecilerle Dayanışma Platformunun (TGDP) verilerine göre 122 gazeteci ve yazarın tutuklu bulunduğunu, Türkiye’nin tutuklu gazeteci sayısı bakımından dünya birincisi olduğunu belirterek bazı tutuklu gazetecilerin isimlerini zikretti.
Gazetecilerin dışında yüzlerce akademisyen, insan hakları savunucusu, gazete dağıtımcısı, HDP Eş Genel Başkanları Figen Yüksekdağ ve Selahattin Demirtaş’ın da aralarında olduğu 10 milletvekili, siyasetçi, Diyarbakır Belediyesi Eş Başkanları Gülten Kışanak ve Fırat Anlı’nın cezaevinde olduğunu anımsatan Abay, Türkiye’de İMC TV’den Özgür Radyo’ya, Hayat TV’den Zarok TV’ye muhalif basının susturulduğunu, 2 bin 500 gazetecinin işsiz kaldığını kaydetti.

Direniyoruz, bedel ödüyoruz ve kazanacağız

 Bizlere düşen, direnmek ve bedel ödemektir. AKP diktatörlüğünün tüm baskı ve terörüne rağmen gazeteciler ve yazarlar, insan hakları savunucuları, HDP’nin Eş Başkanları Figen Yüksekdağ ve Selahattin Demirtaş, başta Kürt halkı olmak üzere halklarımız direniyor. Demokrasi savunucuları direniyor. Hiç bir diktatörün geleceği yoktur. Demokrasi savunucusu halklarımızın kazanacağına olan inancımız tamdır.” dedi.

AB ve Merkel neden susuyor?

“Avrupa Birliği yetkilileri bütün bu yaşananlar karşısında güçlü bir tepki göstermiyor. Neden? Almanya Başbakanı sayın Angela Merkel, Türkiye’de bu yaşananlar karşısında güçlü bir tepki göstermiyor. Neden? Şaşırıyoruz. Avrupa Birliği yetkilileri, Türkiye’deki demokrasiden endişe duyuyoruz açıklamasını yapıyorlar. Türkiye’de demokrasi olmadığı için endişe edilecek bir şey de yok. Ne endişesi...” şeklinde konuştu.

Sayın Merkel’e çağrı

Almanya başbakanı sayın Angela Merkel’e seslenmek istiyorum.” diyen gazeteci Abay şunları söyledi.
“Türk devleti ile ekonomik çıkar ilişkilerinizi biliyoruz. Göçmenler üzerinden yaptığınız pazarlık ve anlaşmaları biliyoruz. İncirlik üssüyle ilgili anlaşmalarınızı biliyoruz. Sayın Merkel, Türkiye’de demokrasi mücadelesi veren halklarımızın çığlığını duyabiliyor musunuz? Birazcık demokrasi kaygınız varsa etkin tedbirler almak zorundasınız. AKP faşizmine, demokrasi düşmanı AKP-Saray cuntasına,  Cumhurbaşkanı Erdoğan’a olan desteğinizi çekmenizi öneriyorum sayın Merkel.”

129-B Yasası Antidemokratiktir

Abay, Alman Anayasasında bulunan “antiterör yasası” 129-b maddesi, tamamen IŞİD gibi, NSU gibi faşist terör örgütlerine karşı kullanılması gerekirken, terörle ilgisi olmayan Kürt siyasetçilere, ATİK gibi göçmen örgütlerine karşı da kullanıldığını belirten Abay, bunun antidemokratik olduğunu, yasal zeminde siyaset yapma ve örgütlenme hakkına müdahale olduğunu belirtti.

Cem Toprak davası düşünce özgürlüğünü kısıtlayan bir dava

“Son olarak Ulm’de 6 aydır süren ilginç bir davadan söz etmek istiyorum.” diyen Abay, Türkiye’deki katliamları protesto etmek amacıyla miting izni alan Almanya Göçmen İşçiler Federasyonu (AGİF) üyesi Cem Toprak hakkında  Ulm'deki bir mitingde “Terörist Erdoğan” sloganı atıldığı gerekçesiyle “Erdoğan’a hakaret” davası açıldığını belirterek davanın düştüğünü ancak Cem Toprak’a 500 Euro para cezası verilmesinin düşünce özgürlüğünün kısıtlanması anlamını taşıdığını belirterek ve eleştirerek konuşmasını tamamladı.
Ardından soru-cevap bölümüne geçildi. Abay çok sayıda soruya muhatap oldu. Amnesty’nin bir yetkilisi Merkel’e yönelik eleştirilerin Merkel’e ileteceklerini belirterek Abay’ın konuşması alkışlarla sonlandı.

Passau Belediye Başkanı Jürgen Dupper

Abay’ın konuşmasının ardından SPD’li Passau Belediye Başkanı Jürgen Dupper, Abay’a teşekkür ederek konuşmasına başladı. Amnesty’nin Passau, Almanya ve dünyada verdiği demokrasi mücadelesinden örnekler verdi.
Amnesty’nin başlattığı Başbakan Binali Yıldırım’a yönelik imza kampanyasının da tanıtıldığı etkinlik alkışlarla sonlandı...

 

4 Mayıs 2016 Çarşamba

Çernobil ve kapitalizmin nükleer santraller belası

Çernobil ve kapitalizmin nükleer santraller belası
Necati Abay
4 Mayıs 2016
İnsanlık, kapitalizmin bin bir türlü belasıyla yüz yüze.
Bunlardan biri de Nükleer santrallerdir.
Bundan tam 30 yıl önce, takvim yaprakları 26 Nisan 1986’yı gösterdiğinde insanlık büyük bir felaketle yüz yüze geldi. Bu, 20. yüzyılın ilk büyük nükleer felaketiydi.
Ukrayna’nın Çernobil kentindeki Nükleer Güç Reaktöründe meydana gelen patlama sırasında yüzlerce insan öldü, binlerce kişi ise Radyasyonun yol açtığı kanser hastalıkları yüzünden yaşamını yitirdi. Atmosfere büyük miktarda fisyon ürünleri salındı.
30 yıl sonra bugün hâlâ Çernobil çevresinde Radyasyon seviyesi çok yüksek.
Dahası, Reaktörün üzerini acilen örtmek için dökülen beton etkisini 30 yıl sonra yitirdiği için felaketin 30.yıldönümünde de yeni tehlikeler söz konusu.
Artık Çernobil civarındaki terkedilmiş kentler ve kasabalarda on binlerce yıl yaşanamayacak!
20. yüzyılın ikinci büyük nükleer felaketi ise Fukuşima’da, 11 Mart 2011’deki 9.0 büyüklüğündeki Tohoku depremi ve Tsunamisi sonrasında yaşandı.
Fukuşima Nükleer Santrali kazası sonrasında da atmosfere bol miktarda radyoaktif madde salınımı gerçekleşti.
Bu iki nükleer felaketin ardından çevreci örgütlerin ve ilerici toplumsal muhalefet güçlerinin duyarlılığı ve mücadelesiyle, nükleer santral üreticisi emperyalist-kapitalist güçler üzerindeki baskı ve basınç arttı.
Avrupa’daki nükleer santraller de patlamaya hazır birer nükleer bombaydı.
Alman emperyalizmi, toplumsal muhalefetin baskısının bir ürünü olarak 2022 yılına kadar tüm nükleer enerji santrallerini kapatmayı planladığını açıklamak zorunda kaldı.
Dünyanın en büyük ikinci nükleer enerji üreticisi olan Fransız emperyalizmi de nükleer reaktörlerin inşasını 2 yıllığına erteleme kararı aldı.
İngiltere başta olmak üzere AB emperyalistleri yeni nükleer santraller kurma projesini sürdürüyorlar.
Avrupa emperyalistlerinin nükleer santrallerden kolay kolay vazgeçmeyecekleri, toplumsal baskı ve basınç arttığında projelerini farklı ülkelere kaydırma peşinde olacakları çok açık.
Mevcut nükleer santrallerin ömürlerinin 30-40 yıl olması nedeniyle örneğin Alman emperyalistlerinin 2022 yılına kadar santralleri kapatma kararları pratikte fazla bir önemi bulunmuyor.
Bu sözlerinde dursalar bile asıl sorun, nükleer atıkların temizlenmesi, depolanması ve güvenliğinin sağlanmasıdır. Bu da on yıllarca sürecek bir çalışmayı gerektiriyor.
Dahası Nükleer atıklar, yer altında, depremden veya doğal olaylardan etkilenmeyecek şekilde güvenli bir biçimde binlerce yıl saklanması gerekiyor.
Uzmanlar, bu çalışmanın on milyarlarca Euro maliyeti olacağını belirtiyor.
On yıllardır bu enerjiden kâr eden Nükleer enerji tekelleri, ortaya çıkacak ek “riziko giderleri”nin sadece üçte birini yani 23 milyar Euroyu ödeyerek sorumluluktan kurtulma peşindeler.
AB emperyalistlerinin “hapçı” çözümü
Aç gözlü, yağmacı, talancı AB emperyalistleri Nükleer enerji santralleri konusunda kalıcı çözüm yerine, palyatif tedbirlerle ve sürece yayma taktikleriyle zaman kazanmaya çalışıyor.
Ürettikleri çözümlerden birisi, -aslında çözümsüzlük- nükleer santral kazasında oluşabilecek radyasyon sızıntısı ihtimaline karşı iyot tabletlerinin halka dağıtılması oluşturuyor. Avrupa ülkelerinin çoğunda nükleer santral çevresinde yaşayan insanlara önleyici iyot hapları dağıtılıyor.
Bu haplar radyasyona karşı insanları korumuyor sadece tiroit kanserinden bir ölçüde koruyabiliyor.
AB emperyalistler, halkla adeta alay edercesine “iyot tabletlerini” şaşalı propagandalarla Avrupa halklarını oyalamanın, aldatmanın, beklenti içerisine sürüklemenin vesilesi  yapıyor, insanlığın başına bela ettikleri Nükleer Santral konusunda “hapçı çözüm” yoluyla paçayı kurtarmaya çalışıyor.
Çok açık ki, Nükleer Santrallar konusunda da AB emperyalistlerine karşı başta çevreci örgütler olmak üzere ilerici, devrimci toplumsal muhalefet güçleriyle uzlaşmaz bir mücadele yürütülmesi yaşamsal önemdedir.

“Hapçı çözüm”ler yerine Nükleer Santrallerin bir an önce kapatılması, yenilerinin kurulmasının yasaklanması ve binlerce yıl saklanabilecek şekilde depolanması tedbirlerinin acilen alınması için AB emperyalistleri üzerinde baskı ve basıncı artırmak, bu konuda da birleşik mücadeleyi geliştirmek gerekiyor...

6 Nisan 2016 Çarşamba

Hasan Fehmi’den bu yana 107 yılda öldürülen 120 gazeteci ve yazarın isim listesini bilginize sunuyorum...

Hasan Fehmi’den bu yana 107 yılda öldürülen 120 gazeteci ve yazarın isim listesini bilginize sunuyorum...
Anıları önünde saygıyla eğiliyorum...

Necati Abay

Tutuklu Gazetecilerle Dayanışma Platformu (TGDP) Sözcüsü
6 Nisan 2016
Uzun yıllardır yapmakta olduğum araştırmaya göre 6 Nisan 1909’dan bugüne 107 yılda 120 gazeteci ve yazar öldürüldü. En son olarak, Azadiya Welat Gazetesi Sorumlu Yazı İşleri Müdürü Rohat Aktaş, Cizre’de Şubat 2016’da mahsur kaldığı bodrum katında devlet güçleri tarafından yakılarak katledildi.
Hasan Fehmi’den Sabahattin Ali ve Uğur Mumcu’ya, Musa Anter ve Rohat Aktaş’tan, Krikor Zohrab ve Hrant Dink’e, Metin Göktepe’ye dek öldürülen 120 gazetecinin önünde bir kez daha saygıyla eğiliyorum.
Gazeteci ve yazarların çoğu, “faili meçhul” adı verilen, aslında failleri belli sokak infazlarıyla, gözaltında kaybetme saldırılarıyla yaşamlarını yitirdiler.
Saldırıların odağında Türk basını, Kürt basını ve Ermeni basınından muhalif gazeteci ve yazarların bulunduğu görülüyor.
Doğrudan cana kasteden bu saldırılar aslında düşünce ve ifade özgürlüğüne, basın özgürlüğüne, halkın haber alma hakkına yönelik saldırılardır.
Gazeteci cinayetlerinde 1915 yılı, 1970’li, 80’li ve 90’lı yıllar belirgin olarak öne çıkıyor. Gazeteci cinayetleriyle tarihsel, toplumsal olgular arasındaki doğrudan bir bağ görülüyor.
Türk basınından gazeteci ve yazarlar, çoğunlukla 1970’li, 80’li, 90’lı yıllarda; Hrant Dink hariç Ermeni basınından gazeteci ve yazarlar 1915 yılında, Ermeni Soykırımı sürecinde, Kürt basınından gazeteci ve yazarların büyük çoğunluğu da 1990-1994 yılları arasında öldürülmüş.
24 Nisan 1915’te, İstanbul’da, gözaltı, tutuklama, tehcir (Çankırı’ya sürgün), Soykırım saldırısına maruz kalan 220 Ermeni ileri geleni, Ermeni halk önderi, Ermeni aydını arasında 32 gazeteci ve yazar da bulunuyordu. Hepsi gözaltı-sürgün saldırısında öldürüldü. Krikor Zohrab, Siamanto, Sarkis Minasyan, Armen Doryan, Rupen Zartaryan bunlardan bazılarıydı. Halen çoğunun mezarının nerede olduğu bile bilinmiyor. 19 Ocak 2007 tarihinde İstanbul’da Agos gazetesi genel yayın yönetmeni Ermeni gazeteci ve yazar Hrant Dink’in katledilmesiyle birlikte, öldürülen Ermeni gazeteci ve yazarların sayısı 33’e yükseldi.
1990-1994 yılları arasında savaşın yoğun olarak sürdüğü Kürt illerinde, Kürt basınından 18 gazeteci ve yazar, çok sayıda gazete dağıtımcısı öldürüldü.
Musa Anter, Ferhat Tepe, Nazım Babaoğlu, Hüseyin Deniz, Hafız Akdemir Özgür Gündem gazetesinde çalışırken öldürülen Kürt gazeteci ve yazarlardan bazılarıdır.
Çeşitli zaman kesitlerinde Türk basınından Sabahattin Ali, Recai Ünal, Abdi İpekçi, Çetin Emeç, Turan Dursun, Uğur Mumcu, Ahmet Taner Kışlalı, Metin Göktepe gibi gazeteci ve yazarlar öldürüldü.
Bu topraklarda kontrgerilla tarafından aralarında gazeteci ve yazarların da bulunduğu binlerce “faili meçhul” cinayet işlendi. “Faili meçhul” cinayetler aydınlatılmalı, tetikçilerin yanı sıra asıl olarak azmettirici devlet güçleri yargılanmalıdır...

ÖLDÜRÜLEN GAZETECİ VE YAZARLARIN LİSTESİDİR

Yaptığım araştırmaya göre 1909 yılından bu yana, 107 yılda öldürülen 120 gazeteci ve yazarın isimlerini, çalıştığı yayın kuruluşunu, ölüm yeri ve tarihini kronolojik sıralamaya göre bilginize sunuyorum...


1-                 Hasan Fehmi, Serbesti gazetesi, İstanbul, 6 Nisan 1909
2-                 Ahmet Samim, Sada-yı Millet gazetesi, İstanbul, 9 Haziran 1910
3-                 Zeki Bey, Şehrah gazetesi, İstanbul, 10 Temmuz 1911
4-                 Şair Hüseyin Kami, Alemdar gazetesi, Konya, 1912
5-                 Silahçı Tahsin, Silah gazetesi, İstanbul, 27 Temmuz 1914
6-                 Kevork Ferid, Tasvir’i Efkar gazetesi, İstanbul 24 Nisan 1915 sürgünü, akıbeti bilinmiyor.
7-                 Hovhannes Kazancıyan, gazeteci-yazar, İstanbul 24 Nisan 1915 sürgünü, akıbeti bilinmiyor.
8-                 Krikor Torosyan, Dizağik mizah dergisi, İstanbul 24 Nisan 1915 sürgünü, Akıbeti bilinmiyor
9-                 Sarkis Minasyan, Azadamard (Özgürlük Savaşımı) gazetesi, İstanbul 24 Nisan 1915 sürgünü, Ayaş, 5 Mayıs 1915
10-              Sarkis Suin (Süngücüyan), İravunk (Hak) gazetesi, 1 Haziran 1915’te tutuklandı. Akıbeti bilinmiyor.
11-              Nerses Papazyan, (Özgürlük Savaşımı) gazetesi, İstanbul 24 Nisan 1915 sürgünü, Ankara 1915
12-              Harutyun Şahrigyan, Azadamard (Özgürlük Savaşımı) gazetesi, milletvekili, İstanbul 24 Nisan 1915 sürgünü, Ankara 1915
13-              Garabed Paşayan Khan, yazar, doktor, milletvekili, İstanbul 24 Nisan 1915 sürgünü, Ankara 1915
14-              Levon Larents, Tsayn Hayrenyats (Vatanın Sesi) gazetesi, Murc (Çekiç) gazetesi, İstanbul 24 Nisan 1915 sürgünü, Ankara 1915
15-              Simpad Pürad, Pünig gazetesi, Kağapar (Fikir) dergisi, İstanbul 24 Nisan 1915 sürgünü, Ankara 1915
16-              Hampartsum Hampartsumyan, Azadamard (Özgürlük Savaşımı) gazetesi, İstanbul 24 Nisan 1915 sürgünü, Ankara 1915
17-              Keğam Parseğyan, Azadamard (Özgürlük Savaşımı) gazetesi, İstanbul 24 Nisan 1915 sürgünü, Ankara 1915
18-              Şavarş Krisyan, Marmnamarz (Beden Eğitimi) gazetesi, İstanbul 24 Nisan 1915 sürgünü, Ankara 1915
19-              Siamanto (Adom Yarcanyan), Azadamard (Özgürlük Savaşımı) gazetesi, İstanbul 24 Nisan 1915 sürgünü, Ankara 1915
20-              Armen Doryan, yazar, İstanbul 24 Nisan 1915 sürgünü, Ankara 1915
21-              Sarkis Parseğyan (Şamil), Aşkhadank (Emek) gazetesi, Ankara 1915
22-              Yervant Srmakeşhanlıyan (Yerukhan), gazeteci-yazar, Harput, 1915
23-              Tılgadintzi (Hovhannes Hanıtyunyan), gazeteci-yazar, Harput 1915
24-              Gagik Ozanyan, Merzifon Halguni dergisi, İstanbul 24 Nisan 1915 sürgünü, Sivas 1915
25-              Mardiros H. Kundakçıyan, Ceride-i Şarkiye gazetesi, İstanbul 24 Nisan 1915 sürgünü, Kayseri’de idam edildi.
26-              Vıramyan (Onnig Tertsagyan), Azadamard (Özgürlük Savaşımı) gazetesi, Van, 1915
27-              Dikran Odyan (Aso), Yergir (Ülke) gazetesi, 1915
28-              K. Khajag (Karekin Çakalyan), yazar, Diyarbakır 1915
29-              Rupen Zartaryan, Azadamard (Özgürlük Savaşımı) gazetesi, İstanbul 24 Nisan 1915 sürgünü, Diyarbakır 1915
30-              Karakin Gozikyan (Yesalem), Manzume gazetesi, NorGyank (Yeni Hayat) dergisi, Trabzon sürgünü, 1915
31-              E. Agnuni (Khaçadur Malumyan), Azadamard (Özgürlük Savaşımı) gazetesi, İstanbul 24 Nisan 1915 sürgünü, Diyarbakır, 5 Mayıs 1915
32-              Krikor Zohrab, gazeteci-yazar, milletvekili, İstanbul 20 Mayıs 1915 sürgünü, Urfa, 15 Temmuz 1915
33-              Mihran Tabakyan, yazar, İstanbul 24 Nisan 1915 sürgünü, Yozgat, Ağustos 1915
34-              Hagop Terziyan (Hagter), gazeteci-yazar, İstanbul 24 Nisan 1915 sürgünü, Yozgat 24 Ağustos 1915
35-              Diran Kelegyan, Sabah gazetesi yayın yönetmeni, İstanbul 24 Nisan 1915 sürgünü, Çankırı, 26 Ağustos 1915
36-              Taniel Varujan, yazar-şair, İstanbul 24 Nisan 1915 sürgünü, Çankırı, 26 Ağustos 1915
37-              Rupen Sevag, (Çilingiryan), Azadamard (Özgürlük Savaşımı) gazetesi, İstanbul 24 Nisan 1915 sürgünü, Çankırı, 26 Ağustos 1915
38-              Hasan Tahsin, Hukuk-u Beşer (insan hakları) gazetesi, İzmir, 15 Mayıs 1919
39-              Mustafa Suphi, Yeni Dünya gazetesinin kurucusu ve başyazarı, Karadeniz (Trabzon açıkları) 28 Ocak 1921
40-              Ethem Nejat, Kurtuluş ve Aydınlık gazetelerinin kurucusu ve yazarı, Karadeniz (Trabzon açıkları) 28 Ocak 1921
41-              Hüseyin Hilmi (İştirakçi veya Sosyalist Hilmi), İştirak (sosyalist)-Medeniyet dergisi, İstanbul, 15 Kasım 1922
42-              Ali Kemal, Peyam-ı Sabah gazetesi, İzmit, 1922
43-              Ali Şükrü Bey, Tan gazetesi sahibi ve başyazarı, Trabzon milletvekili, Ankara 27 Mart 1923
44-              Hikmet Şevket, 1930
45-              Sabahattin Ali, Marko Paşa dergisi, Edirne, 2 Nisan 1948
46-              Adem Yavuz, Anka Ajansı, Kıbrıs, 27 Ağustos 1974
47-              Zeki Erginbay, Teknik Güç dergisi yazı işleri müdürü, İstanbul, 3 Şubat 1977
48-              Hüseyin Şen, Kawa dergisi yazı işleri müdürü, İstanbul, 21 Mart, 1978
49-              Gani Bozarslan, Aydınlık dergisi, 10 Mayıs 1978
50-              Ali İhsan Özgür, Politika gazetesi, İstanbul, 21 Kasım 1978
51-              Cengiz Polatkan, Hafta Sonu gazetesi, Ankara, 1 Aralık 1978
52-              Abdi İpekçi, Milliyet gazetesi, İstanbul, 1 Şubat 1979
53-              İlhan Darendelioğlu, Ortadoğu gazetesi, İstanbul, 19 Kasım 1979
54-              İsmail Gerçeksöz, Ortadoğu gazetesi, İstanbul, 4 Nisan 1980
55-              Ümit Kaftancıoğlu, TRT, İstanbul, 11 Nisan 1980
56-              Muzaffer Fevzioğlu, Hizmet gazetesi, Trabzon, 15 Nisan 1980
57-              Hayrabet Honca, Halkın Birliği gazetesi, Kayseri, 1 Mayıs 1980
58-              Recai Ünal, Demokrat gazetesi, İstanbul, 22 Temmuz 1980
59-              Mevlüt Işıt, Türkiye gazetesi, Ankara, 1 Haziran 1988
60-              Seracettin Müftüoğlu, Hürriyet gazetesi, Nusaybin, 29 Haziran 1989
61-              Sami Başaran, Gazete gazetesi , İstanbul, 7 Kasım 1989
62-              Kamil Başaran, Gazete gazetesi, İstanbul, 7 Kasım 1989
63-              Çetin Emeç, Hürriyet gazetesi, İstanbul, 7 Mart 1990
64-              Turan Dursun, İkibine Doğru ve Yüzyıl dergisi, İstanbul, 4 Eylül 1990
65-              Gündüz Etil, Yeni Günaydın Gazetesi, İstanbul,18 Eylül1991
66-              Mehmet Sait Erten, Azadi-Denk dergisi, Diyarbakır, 3 Kasım 1992
67-              Halit Güngen, İkibine Doğru dergisi, Diyarbakır, 18 Şubat 1992
68-              Cengiz Altun, Yeni Ülke gazetesi, Batman, 24 Şubat 1992
69-              İzzet Kezer, Sabah gazetesi, Cizre, 23 Mart 1992
70-              Bülent Ülkü, Körfeze Bakış gazetesi, Bursa, 31 Mart 1992
71-              Mecit Akgün, Yeni Ülke gazetesi, Nusaybin, 2 Haziran 1992
72-              Hafız Akdemir, Özgür Gündem gazetesi, Diyarbakır, 8 Haziran 1992
73-              Çetin Ababay, Özgür Halk dergisi, Batman, 29 Temmuz 1992
74-              Yahya Orhan, Özgür Gündem gazetesi, Ceylanpınar, Gercüş, 9 Ağustos 1992
75-              Hüseyin Deniz, Özgür Gündem gazetesi, Ceylanpınar, 10 Ağustos 1992
76-              Musa Anter, Özgür Gündem gazetesi, Diyarbakır, 20 Eylül 1992
77-              Yaşar Aktay, Türkiye gazetesi, Hani, 9 Kasım 1992
78-              Hatip Kapçak, Hürriyet gazetesi, Mazıdağı, 18 Kasım 1992
79-              Namık Tarancı, Gerçek dergisi, Diyarbakır, 20 Kasım 1992
80-              Orhan Karaağar, Özgür Gündem gazetesi Van muhabiri, Van, 19 Ocak 1993
81-              Uğur Mumcu, Cumhuriyet gazetesi, Ankara, 24 Ocak 1993
82-              Kemal Kılıç, Özgür Gündem gazetesi, Akçakale-Urfa, 18 Şubat 1993
83-              Mehmet İhsan Karakuş, Silvan gazetesi, Silvan, 13 Mart 1993
84-              Ercan Gürel, HHA, Bergama, 20 Mayıs 1993
85-              İhsan Uygur, Sabah gazetesi, İstanbul, 6 Temmuz 1993
86-              Rıza Güneşer, Halkın Gücü gazetesi, İstanbul, 14 Temmuz 1993
87-              Ferhat Tepe, Özgür Gündem gazetesi, Bitlis, 28 Temmuz 1993
88-              Muzaffer Akkuş, Milliyet gazetesi, Bingöl, 20 Eylül 1993
89-              Ruhi Can Tul, TDN, Kırıkkale, 14 Ocak 1994
90-              Nazım Babaoğlu, Özgür Gündem gazetesi, Siverek-Urfa, 12 Mart 1994
91-              Kamil Koşapınar, Zaman gazetesi, Erzurum, 19 Mart 1994
92-              İsmail Ağay, Özgür Ülke gazetesi, Batman, 29 Mayıs 1994
93-              Erol Akgün, Devrimci Çözüm dergisi, Gebze, 8 Eylül1994
94-              Bahri Işık, Çağdaş Marmara gazetesi, İstanbul, 17 Eylül 1994
95-              Ersin Yıldız, Özgür Ülke gazetesi, İstanbul, 3 Aralık 1994
96-              Onat Kutlar, Cumhuriyet gazetesi, İstanbul, 11 Şubat 1995
97-              Seyfettin Tepe, Yeni Politika gazetesi, Bitlis, 29 Ağustos 1995
98-              Metin Göktepe, Evrensel gazetesi, İstanbul, 8 Ocak 1996
99-              Kutlu Adalı, Yeni Düzen gazetesi, Kıbrıs, 8 Temmuz 1996
100-           Yemliha Kaya, Halkın Gücü gazetesi, İstanbul, 27 Temmuz 1996
101-           Selahattin Turgay Daloğlu, serbest gazeteci, İstanbul, 9 Eylül 1996
102-           Reşat Aydın, Anadolu Ajansı, TRT, 20 Haziran 1997
103-           Ayşe Sağlam, serbest gazeteci, Derince, 3 Eylül 1997
104-           Abdullah Doğan, Candan FM, Konya, 13 Temmuz 1997
105-           Ünal Mesuloğlu, TRT, Manisa, 8 Kasım 1997
106-           Mehmet Topaloğlu, Kurtuluş dergisi, Adana, 1998
107-           Süleyman Yeter, Sömürüsüz Bir Dünya İçin Dayanışma gazetesi, İstanbul, 7 Mart 1999
108-           Ahmet Taner Kışlalı, Cumhuriyet gazetesi, Ankara, 21 Ekim 1999
109-           Önder Babat, Devrimci Hareket dergisi, İstanbul, 3 Mart 2004
110-                Yaşar Parlak, Silvan Mücadele Gazetesi, 18 Ağustos 2004
111-           Hrant Dink, Agos gazetesi, İstanbul, 19 Ocak 2007
112-           Engin Çeber, Yürüyüş dergisi, İstanbul, 9 Ekim 2008
113-           İsmail Cihan Hayırsevener, Güney Marmara Yaşam Gazetesi (Balıkesir), Bandırma, 19 Aralık 2009
114-           Metin Alataş, Azadiya Welat gazetesi, Adana, 4 Nisan 2010
115-           Cevdet Kılıçlar, Hak ve Hürriyetleri İnsani Yardım Vakfı (İHH) basın bürosu internet editörü, Uluslararası sular, 31 Mayıs 2010
116-           Deniz Fırat, Sterk TV, Med Nüçe TV, İMC TV, Ronahi ve Fırat Haber Ajansı, Maxmur Mülteci Kampı, 8 Ağustos 2014
117-           Kadri Bağdu, Azadiya Welat gazetesi çalışanı, Adana, 14 Ekim 2014
118-           İbrahim Abdulkadir, Suriyeli gazeteci, Urfa’da 15 günde bir yayımlanan Ayn El Vatan gazetesi, Urfa, 30 Ekim 2015 (cinayeti IŞİD/DAİŞ üstlendi.)
119-           Faris Hammadi, Suriyeli gazeteci, Urfa’da 15 günde bir yayımlanan Ayn El Vatan gazetesi, Urfa, 30 Ekim 2015 (cinayeti IŞİD/DAİŞ üstlendi.)
120-                Rohat Aktaş, Azadiya Welat Gazetesi Sorumlu Yazı İşleri Müdürü, Cizre’de Şubat 2016’da mahsur kaldıkları bodrum katında devlet güçleri tarafından yakılarak katledildi.



İLETİŞİM: Necati ABAY

Facebook: Necati Abay